Mar-a-Lago Yüzü ve Yükselen Aşırı Sağda Kadın Estetiği

Trump’ın altın varaklı Mar-a-Lago malikanesinden taşan estetik bugün yalnızca bir lüks imgesi değil, ABD’de aşırı sağın “ideolojik yüzü”ne dönüşmüş durumda.

Mar-a-Lago Yüzü ve Yükselen Aşırı Sağda Kadın Estetiği
Melania reis estetik müdahale yaptırdığını reddediyor

Mar-a-Lago. Donald Trump’ın Florida’daki gösterişli malikânesi. Altın varaklı salonları, avizeleri ve golf sahalarıyla artık yalnızca bir mülk değil, lüks ve güç gösterisinin bir sembolü. 2022’de FBI'ın yaptığı baskınla gündeme gelse de, bu yer ABD'de Trump döneminin estetik ruhunu çoktan özetlemişti: parıltı, kontrol ve aşikar statü. Bugün “Mar-a-Lago estetiği” dendiğinde, aslında o malikânenin duvarlarından taşan bu ideolojik ışıltıdan bahsediyoruz.

Aslında mevzubahis olan sadece bir abartılı zenginlik görüntüsü değil. "Mar-a-Lago estetiği" denen şey özellikle estetikli spesifik bir yüz tipine de işaret ediyor: sert elmacık kemikleri, botokslu alın, dolgun dudaklar, işlem görmüş kaşlar, pürüzsüz gergin cilt. Mar-a-Lago face, yani Mar-a-Lago yüzü, son yıllarda yalnızca estetik cerrahinin değil, ABD'de politik gösterinin de adı haline geldi.

Mar-a-Lago, İspanyolca "denizden göle" demek

“Mar-a-Lago Estetiği” Nedir?

“Mar-a-Lago estetiği”, bahsettiğimiz üzere adını Mar‑a‑Lago’dan alıyor. ABD başkanı Donald Trump’ın Florida’da okyanusun kenarında yer alan, palmiyelerle çevrili, gösterişli malikânesinin kendisinden çok, burada esas olan bu mekânın taşıdığı elit statü. Zamanla lüks, güç ve aşırı sağ elitizmini simgeleyen kültürel bir ikon haline gelmiştir. Trump iktidarının altın varaklı sembolüdür yani burası.

Bu mekanla anılmaya başlanan, ABD'de aşırı sağcı figürlerde yaygınlıkla gördüğümüz "Mar-a-Lago yüzü" kısaca The Week tarafından, kadınlar için, yüksek ve sert elmacık kemikleri, botokslu ya da dolgulu gergin cilt, dolgun dudaklar, dar burun ve kalın kaşlarla bütünleşen, "insan yüzünden ziyade lüks tüketimin imgesi gibi bir yüz” olarak tanımlanmıştır. The Guardian’da Arwa Mahdawi şöyle diyor:

"Normalde insanların görünüşüyle alay etmem ancak şunu netleştirelim: Kimse anasından Mar-a-Lago yüzüyle doğmuyor. Bunlar insan yüzleri değil, bunlar birer lüks et-maskesi; zenginliği ve grup içi aidiyeti yani 'bizden/onlardan olmayı' temsil ediyor."

Ayrıca sadece kadınlar değil erkeklerde de “kare çene”, “güçlü hatlar” gibi estetik müdahaleler göze çarpıyor.

Golf sopasıyla D. Trump altın varaklı malikanesinin içinde poz verirken

Ancak asıl mesele, yüzün nasıl göründüğünden çok, neden böyle görünmek istendiği. Çünkü “Mar-a-Lago estetiği” sadece bir güzellik ideali değil; politik bir sinyal. Yani aslında kimse doğuştan böyle değil. Bu yüz, inşa ediliyor.

Estetik, Cinsiyet ve Sağ Siyaset Kesişimi

Aşırı sağ siyasetin yeniden güç kazandığı yerlerde, kadınların estetik sunumuna dair belirli kalıplar ve beklentiler de dikkat çekici biçimde öne çıkar. Gerçi bu beklentiler sadece kadınlar için değildir. Sağcı siyaset yükselirken grubun içinden olan insanların da belli bir estetiğe büründüğünü görürüz. Trend halinde gelen politik yaklaşımlar beraberinde estetik bir algı da getirmiştir (bkz. ülkemizden badem bıyık veya buna da kulak verebilirsiniz) Ancak aşırı sağ yükseldiğinde bu dinamikler daha da keskinleşiyor.

Kadın estetiğine dair beklentiler her zaman toplumsal cinsiyet normlarıyla iç içe olmuştur. Vogue’un “How the Conservative Era Will Change Beauty Standards” başlıklı makalesi, yeni muhafazakâr dönemin yalnızca siyaseti değil, güzellik anlayışını da şekillendirdiğini anlatıyor.

Bu dönemde “Mar-a-Lago yüzü” olarak bilinen, gerdirilmiş suratlar, belirgin elmacık kemikleri ve işlemli ifadeler ön plana çıkarken, kadınlar için hiper-feminen, erkekler için disiplinli ve güçlü görünümler makbul hale geliyor. İnce, kontrollü, ölçülü bedenler “kendine hâkim olmanın” ve disiplinin simgesi sayılıyor. Güzellik artık bireysel bir ifade değil, ideolojik bir sinyal: makyaj, saç, duruş ve kıyafet, “ben kimim, hangi politik dünyaya aitim” demenin yeni bir yolu oluyor. Vogue’a göre bu estetik, yalnızca ABD ile sınırlı değil; ekonomik belirsizliklerin, toplumsal kutuplaşmanın ve kimlik arayışının arttığı her yerde aynı mesajı veriyor: düzenli, kontrollü ve hakim görünmek.

Ivanka Trump, et tu Brute?

Kadın estetiği bağlamında bu şu biçimler alabiliyor:

  • Güçlü feminenlik vurgusu: yorumlarda “ultra-feminen ol, fakat güçlü ve statü sahibi gibi görün” gibi sinyaller var.
  • Görünürlük ve temsiliyeti taşıma yükü: Sağ siyaset çevrelerinde kadınların estetik görünümünün hem “temsil” hem “örnek” olması bekleniyor.
  • Uygunluk ve sadakat işareti: Estetik seçimler bir bakıma ideolojik sadakat anlamı taşıyabiliyor. “Bizdeniz” mesajı veren yüz biçimlerinden birisi olan Mar-a-Lago face bu doğrultuda bir performansa dönüşüyor.

Araştırmalar, aşırı sağın estetik ve görsel söylemlerle de iletişim kurduğunu gösteriyor. Görsel simgeler, kadın-erkek rolleri, beden, güzellik performansı bu söylemin bir parçası haline geliyor.

Bazı Kadın Örnekler

“Mar-a-Lago estetiği”nin asıl vitrini kadınlar. Çünkü bu ideolojik dönemde kadınlardan beklenen şey yalnızca güzel olmak değil, doğru şekilde güzel olmak.
Feminen ama tehditkâr değil, güçlü ama “evcimen”, ortalarda görünür ama fazla değil. Aşağıdaki figürler, bu çelişkili feminenliğin yüzünü oluşturuyor.

Melania Trump 55 yaşında
  • Melania Trump: Bu estetiğin arketipi first lady. Gergin, neredeyse hareketsiz yüz hatları; pürüzsüzlükte bir kusur bile yok. Soğuk zarafetiyle “kontrol altındaki kadın” imajının adeta bir heykeli.
Ivanka is pretty
  • Ivanka Trump: Bazılarının tabiriyle "Kurumsal Barbie". Dolguya karışmış soğukkanlılık, ticari zeka, her açıdan “güzel ama politik olarak temkinli.” Gücü temsil eder ve sistemi sorgulamaz.
Vay be Kristi
  • Kristi Noem: Güney Dakota Valisi idi. Şimdilerde Department of Homeland Security yani İç Güvenlik Bakanlığı'nın başına getirildi. Maskeleriyle gelip göçmenleri götüren ICE ajanları kendisine bağlı. O da görünür oldukça Mar-a-Lago yüzüne büründü.
Mar-a-Lago yüzünün en tipik örneği Guilfoyle çok enteresan bir karakter
  • Kimberly Guilfoyle: Trump kampanyasının eski danışmanı, medya figürü. Aşırı hacimli saçlar, yoğun kontür, sürekli coşkulu mimikler. Kadınsı gücün “yüksek volümlü” hali: MAGA femme-fatale. Bir süre Trump'ın oğullarından Donald Trump Jr. ile nişanlı idi. Kalifroniya valisi, Trump'un azılı rakiplerinden birisi olan Gavin Newsom ile 2000'lerin başında evliydi. Trump şimdilerde onu Yunanistan'a ABD Büyükelçisi olarak atadı.
Başkanın gelini Lara Trump
  • Lara Trump: Trump ailesinin en “medyatik gelini.” Her daim kuaför çıkışı gibi düzenli, kameraya hazır, köpeğiyle koşuya çıkarken bile kontrollü şıklık sergiliyor. İmajı, “MAGA’nın modern first lady’si” arketipine en yakın versiyon.

Kadınlardan Beklenen Estetik Yaklaşım Neler?

Aşırı sağın yükseldiği dönemlerde kadınlardan beklenen estetik yaklaşımı birkaç başlık altında özetlemek mümkün:

Bakımlı ve “mükemmel” görünüm: Estetik müdahaleler, düzenli makyaj, her zaman kuaförden çıkmış gibi şekil verilmiş saçlar öne çıkıyor. Mar-a-Lago face gibi biçimler bunun uç bir örneği.

Feminen ama güçlü: Geleneksel feminenlik normları desteklenirken, bu normların “pasif” ya da “zayıf” görünmemesi bekleniyor. Yani feminenlik ile “görünür statü” arasında bir denge kuruluyor.

Üçü bir arada

Estetik tüketim ve lüks işareti: Estetikler belli bir ekonomik ve sosyal statünün göstergesi de olabiliyor. “Güçlüyüz, imkânlarımız var, biz ortama ayak sağlıyor, normları biliyoruz” mesajı taşıyor. Bir yüz artık kimliğin değil, sermayenin de bir göstergesi, “bakım yapabilecek kadar vaktim ve param var” demenin yeni yolu.

Politikleştirilmiş güzellik: Kadınların görünümü, sadece kişisel değil, toplumsal-politik bir düzeyde de okunabilir hâle geliyor. Kim kimi temsil ediyor, hangi estetik değerleri yükseltiyor sorularının cevapları kadınlara bakılarak anlaşılabiliyor.

Sadakat ve aitlik göstergesi: Bazı yorumlara göre, Mar-a-Lago face gibi aşırı biçimler, bir gruba ait olmayı yani "bizim" dedikleri dünyaya ait olduğunu gösterme biçimi haline geliyor, sahiden ya da ironik biçimde.

Nihayetinde

Aşırı sağın yükseldiği dönemlerde kadınlardan beklenen estetik yaklaşım, yalnızca bireysel bir tercih olmanın ötesine geçiyor; ideolojik, kurumsal ve sembolik bir düzeye çıkıyor. Mar-a-Lago estetiği bu bağlamda bir kesim için “ideal kadın yüzü”nün çağrışıma dönüşmüş hali olarak okunabilir. Kadının görünümü, sadece kendi için değil “bizim değerlerimizi taşıyan” bir görünüm haline geliyor. Bu durum, kadınları hem görünüm üretmenin hem de bu üretimin sürekli tekrar edilmesinin yükünün altına sokabiliyor. Bu estetik yaklaşım, sağın ideolojik anlatısına mükemmel oturuyor. “Aile değerleri” vurgusu altında kadının bedeni kamusal alanın değil, vitrinin bir parçasına dönüşüyor. Yüz, bir sosyal aidiyet göstergesi haline geliyor: bizden misin, değil misin?